Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, bütün kamu görevlilerinin 3600 ek gösterge çalışmasına dâhil edilmesi, beklentileri karşılayan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak atamaların kadrolu yapılması, okul yöneticilerinin mağdur edilmemesi, nimet-külfet dengesinin tesis edilmesi, hakça paylaşım ilkesinin hayata geçirilmesi için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Yayla, kamu görevlilerinin gelir vergisinde ya yüzde 15 oranının sabit olması ya da yüzde 15 diliminin matrahının diğer dilimlerden vergi ödemeyi imkânsız hâle getirecek şekilde artırılması çağrısında bulundu.
Hasan Yalçın Yayla, Van 1 No’lu Şube’nin genişletilmiş il divan toplantısında üyelerle bir araya gelerek sendikal çalışmalara ve eğitim gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
Sözleşmeli personel istihdamına son verilmelidir
Asli ve sürekli nitelikteki kamu hizmetlerinin, kadrolu statüdeki kamu görevlileri eliyle yürütülmesine ilişkin Anayasa hükmüyle ve Türkiye’nin ekonomik büyüklüğüyle, tarihi birikimiyle, medeniyet değerlerimizin alın terine dair hassasiyetiyle uyumlu olması mümkün olmayan bu tablonun değiştirilmesiyle üretilecek moral motivasyonun kullanılamadığını kaydeden Yayla, “Kamu görevlilerinin tamamının güvenceye alınarak, sözleşmeli personel istihdamına son verilmesini istiyoruz. Bu konudaki mücadelemizi tavizsiz bir şekilde sürdüreceğiz ve hedefimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Gelir vergisi mevzuatının ve her yıl belirlenen gelir vergisi dilimlerine esas matrahların kamu görevlilerini mağdur mükellef sıfatıyla buluşturmaya, onların gelirlerini eritme vasfını korumaya devam ettiğini dile getiren Yayla, şöyle devam etti: “Enflasyona karşı koruma vaadi ve teminatı, gelir vergisi matrahlarında yeniden değerleme oranının altında artış yapılması kurnazlığıyla ihlal edilmekte, yerine getirilmemektedir. Finans sektörü başta olmak üzere, sermaye kesimi, işveren kitlesi vergi istisnası, muafiyet ve aflarıyla korumaya alınırken, sadece maaş geliri elde eden kamu görevlilerinin yüzde 27, hatta yüzde 35 üzerinden gelir vergisi ödemesi ne adaletle, nimet ve külfette dengeyle açıklanabilir ne de böyle bir uygulamaya tahammül edilebilir. Bu vahim çarpıklığın düzeltilmesini ve kamu görevlilerinin gelir vergisi yükümlülüğünün yüzde 15 oranında sabitlenmesi talebimizin karşılık bulmasını, adaletin gereği ve siyasi iktidarın görevi olarak görüyoruz. Buradan bir kez daha tekrar ediyorum: 2019 yılı için kamu görevlilerinin gelir vergisinde ya yüzde 15 oranı sabit olmalı ya da kamu görevlilerine özel olarak yüzde 15 diliminin matrahı diğer dilimlerden vergi ödemeyi imkânsız hâle getirecek şekilde artırılmalıdır.”
Ek gösterge düzenlemesi eksikler giderilerek yürürlüğe girmelidir
Öğretmenler, din görevlileri, hemşireler, polisler ve buna bağlı olarak yönetici konumundaki kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi vaadinin bir an evvel yerine getirilmesi ve düzenlemenin eksikler giderilerek yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getiren Yayla, “Ek gösterge vaadi, kamu görevlilerinin adaletin sağlanması, hakça bölüşüm yapılması noktasında umutlarını artırmıştır. Gerek toplu görüşme gerekse toplu sözleşme masasına kararlı bir şekilde taşıdığımız ek göstergeye ilişkin teklifimizin, kesin ve net bir vaat olarak ortaya konulmasına ilişkin kazanımı önemsediğimizi, doğru fakat eksik bir adım olarak gördüğümüzü ilk andan itibaren ifade ettik. Hem kamu görevlilerinin gönlünün alınması hem de tam ve gerçek anlamda adaletin sağlanması noktasında, kurum ve unvan bağlamında, vaatteki eksikliği icraat aşamasında giderecek şekilde, daha fazla kamu görevlisinin 3600 ek gösterge kapsamına alınmasını sağlayacak bir düzenleme daha fazla zaman yitirilmeden yürürlüğe konulmalıdır” şeklinde konuştu.
Hasan Yalçın Yayla, yeni dönemde, kamuda kadrolu ve güvenceli istihdam dışında bir seçeneğin kalmadığı, kamu görevlilerinin emeğinin karşılığını tam olarak aldığı, rotasyon, performans gibi kamu görevlilerini hedef alan, enerjimizi azaltan ve zamanımızı gereksiz yere harcayan konuların gündemde yer almadığı bir çalışma hayatı zemininin sağlanmasını istediklerini sözlerine ekledi.