Millî irademizle özgür, özgür irademizle var olacağız Hür doğup hür yaşamaya hayatı pahasına ant içmiş milletimiz, emperyalizmin en zalim, en zorba işgal ve saldırılarını, tek bayrak altında tek bir ülkü ve ilke için birleşerek püskürtmüş, eşsiz tarihî şahlanışını 29 Ekim 1923?te Cumhuriyet?le taçlandırmıştır. Milletimiz, 95 yıl önce, yaşlısı, genci, çocuğu, kadını ile yediden yetmişe, bütün dünyaya, istiklal ve istikbaline darbe vurulamayacağının dersini vermiştir. Zor şartlarda emperyalist devletlere karşı verilen İstiklal Harbi?nin neticesi olan Cumhuriyet, millî irade kararlılığının en somut zaferidir. Devlet de millet de asli kimlik ve karakterini bağımsızlıktan, özgür iradeye bağlılıktan alır, almaktadır. Özgür olmayan irade yok hükmündedir. İradesi olmayan özgürlük ise koca bir yalandır. Cumhuriyet, kayıtsız şartsız cumhurun, yani milletin egemen olması sebebiyle önemli ve anlamlıdır. Bu yüzden, Milli iradenin kazanımlarını, artan iman, heyecan ve yorulmak bilmez gayretle bugünden yarınlara taşımak, içeriden ve dışarıdan her türlü saldırıya karşı canımız pahasına korumak kadar önemlidir. Özgürlük ve iradenin mahiyetine de etki eden dünyanın yeni gerçekliği, var olma biçimi ve başarma yollarını değiştiren bir mücadele dönemini başlatmıştır. O nedenle, bugün, en öldürücü silahları kullanarak maddi manevi varlığımızı işgal ve talan etmek isteyen küresel emperyalizme karşı dünkünden daha donanımlı, daha kararlı olmaya mecburuz. Bugün umudu çoğaltıp canlı tutan bilinçle asla ihmal edilemeyecek öncelikli alanlarımız eğitim, bilim ve teknoloji olmalıdır. Millet olarak yarınki dünyaya, medeniyet değerlerimizi insanlığın ortak değerleri ve küresel imkânlarla bütünleştirerek hazırlanmalıyız. Bu noktada, yüksek verim ve kazanımlarla başarmak mecburiyetinde olduğumuz eğitim davamız, varoluş ve gelecek iddiamızın temeli, teminatıdır. Bu nedenle, ilmî hâkimiyet olmadan millî hâkimiyet olmaz, diyoruz. Güçlü yarınlar için dünyayla rekabet edecek donanım ve olgunluğa sahip insanlar yetiştirmeyi amaçlayan eğitim vizyonunun hayata geçirilmesi, millî egemenlik mücadelemizde tarihî başarımız olacaktır. İnsan değerli olunca toplum, toplum değerli olunca insan önemli olur. Bunun için de eğitimin kaliteli olması gerekir. Nitelikli sosyal ve kültürel sermaye için şart olan nitelikli insan ve toplum, ancak nitelikli bir eğitimle mümkündür. Çünkü güçlü bir Türkiye, her şeyden evvel bilgi, beceri, ahlak bakımından güçlü insan kaynağı ile mümkündür. Dahası, bir ülkenin sosyal, kültürel sermayesi güçlüyse yönetimi de demokrasisi de, ekonomisi de güçlü olur. Tarihin, yeni dünyaların kapısını aralayan çok önemli aşamasında bulunuyoruz. Eğitimde arzulanan açılım ve atılımı gerçekleştiremezsek, geleceği taşıyamaz, geleceğe taşınamayız. Varoluşlarını istiklal ve istikbal idealiyle özdeştirmeyenlerin gelecekleri de olmayacaktır. Medeniyet değerlerimizle kaynaşmış istiklal yolumuz, tarihsel dayanaklara yaslanan bugünün, yarınlara hamle yapmasıyla ilerlemelidir. Çağın icapları değişse de varlığımıza kimlik kazandıran öz, değişmez değer olarak hep aynı kalacaktır. Millî irademizle özgür, özgür irademizle var olacağız. Yeni küresel zulüm ve meydan okumalara karşı ancak bilinçli, bütünlüklü bir duruşa sahip insanlarla cevap verebiliriz. Eğitim-Bir-Sen olarak, özgürlüklerin, kardeşliğin ve huzur ikliminin hâkim olduğu nice yıllar diliyoruz.