Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla ilgili önerilerimizi Eğitim Politikaları Kurulu'yla paylaştık.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi ve Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyeleriyle bir araya gelerek, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili önerileri paylaştı.
Kanun, öğretmenlik mesleğinin değerinin somut göstergesi olmalıdır
Söz konusu faaliyetler bütününün her kulvarında ve her anında, eğitilme iştiyakını artırma ve öğrenme ihtiyacını karşılama sorumluluğunu yüklenen asli öznenin, tarihin her döneminde önemini koruduğunu belirten Yalçın, “Öğretmeni, şuur sermayesini artırmaya, bilgi haznesini büyütmeye, idrak zeminini güçlendirmeye, olaya ya da olguya dair hikmeti keşfetmeye dönük eylemleriyle beşerin insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunun rehberi olarak kabul ediyoruz. Bütün insanlığa uzanan kapsayıcı ve etki üretici sorumluluk alanı, öğretmenlik mesleğinin önemli ve değerli kabul edilmesi için hem gerek hem de yeter şart hükmündedir. Meslek kanunu, öğretmenliğin ve öğretmenin, toplum ve gelecek için taşıdığı önemin ve değerin somut göstergesi olacaktır” dedi.
İçerik konusunda da mutabakat aranmalıdır
Resmî-özel öğretim kurumu ayrımı yapılmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyacın öğretmenler, sendikalar, siyasi partiler ve son yıllarda Millî Eğitim Bakanlığı tarafından sıklıkla dile getirildiğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğretmenlik mesleğini düzenleyecek bir kanuna ihtiyaç olduğu konusunda toplumda ve eğitimin paydaşları arasında bir mutabakatın varlığı kuşkusuzdur. Ancak bu mutabakatın, kanunun içeriği konusunda da aranmasının gerektiği şüphesizdir.”
Öğretmenlik kariyer mesleği, yöneticilik profesyonel bir meslek olarak kurgulanmalıdır
Mevcut devlet memurları kanunu, Millî Eğitim Temel Kanunu, İlköğretim ve Eğitim Kanunu ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gibi yasal metinlerde öğretmenlerin statü, hak, yetki, görev ve sorumluluklarını düzenleyen hükümler bulunduğunu hatırlatan Yalçın, “Söz konusu düzenlemelerin farklı saiklerle gerçekleştirildiği, Bakanlığın ve özel öğretim kurumlarının gelecek vizyonuyla uyumlu olmadığı, öğretmeni ‘öğretmenlik’ özelinde değil de kamu personel sistemi içerisinde bir hizmet sınıfı içinde ele alan sistemin, toplumun meslekten ve meslek mensuplarından beklentilerini karşılamasına imkân verecek esnekliği ve özerkliği sağlamadığı aşikârdır. Mesleğin bütün yönlerini kapsayan sistematik bir düzenleme yapılmadan, bu çok parçalı yapı altında öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilerek niteliklerinin geliştirilmesinin sağlanmasının mümkün olmadığı, meslek mensuplarının mesleği ifa süreçlerinin sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. Öğretmenliğin bir kariyer mesleği, yöneticiliğin profesyonel bir meslek olarak değerlendirilmesi ve mesleki standartlara kavuşturulması isteniliyor ise bunu sağlayacak olanın bir meslek kanunu olacağı kuşkusuzdur” şeklinde konuştu.
Kanun, toplumun tüm kesimlerinin taleplerini dikkate almalıdır
Millî Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı 2023 Eğitim Vizyonu’nda ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmasına ilişkin hazırlık çalışmaları yürütüleceği’nin bir eylem adımı olarak yer aldığını dile getiren Ali Yalçın, 2023 Eğitim Vizyonu Takvimi çerçevesinde de 2018 yılı içinde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hazırlık ve tasarım çalışmalarının, 2019 yılı için içinde ise geliştirme çalışmalarının tamamlanarak uygulamaya konulacağının kararlaştırıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Eğitim-Bir-Sen olarak, söz konusu hazırlık, tasarım ve geliştirme çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla bir meslek kanunundan beklentiler ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içermesi gereken unsurlara ilişkin bir çalışma yaptık. Biz Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmene destek kanunu olarak tanımlamasını sağlayacak bir içerikle yürürlüğe girmesini istiyoruz. Kanun ancak bu şekilde ölü doğma riskinden kurtulur, haklı talepleri ve beklentileri karşılayabilir. Bütün bunlar için eğitim paydaşlarının katkısına ve katılımına fırsat verilmelidir.”
“Öğretmenlik Meslek Kanunu: İhtiyaçlar ve Öneriler” başlıklı raporumuz şu başlıklardan oluşuyor:
-Kapsam,
-Öğretmen kavramı ve tanımı/betimlenmesi; öğretmenlik mesleğinin özellikleri, mesleki standartlar,
-Temel ilkeler,
-Mesleğe giriş; diploma, sertifika, sınav, staj süresi vb. şartları,
-Öğretmenlerin hakları, görev ve sorumlulukları,
-Mesleki yeterliğin gelişimi-kariyer basamakları,
-Ödül ve disiplin uygulamaları,
-Öğretmen istihdamı ve çalışma şekilleri-iş güvencesi,
-Atama ve yer değiştirme ilkeleri,
-Çalışma süreleri,
-Mesleki yeterliğin kaybı ve süreçleri,
-Eğitim kurumu yöneticiliğine atama,
-Eğitim kurumu yöneticilerinin statüsü ve özlük hakları,
-Eğitim kurumu yöneticilerinin hak, yetki ve sorumlulukları,
-Öğretmenlerin eğitim kurumlarındaki konumu,
-Öğretmenlik pratiklerinin incelenmesi, öğretmenin özdenetimi (akran değerlendirmesi), rehberlik, denetim ve teftiş süreçleri,
-Öğretmenlere ve eğitim kurumu yöneticilerine ilişkin üst kurullar-etik ilkeler,
-Şikâyet ve itiraz mekanizmaları,
-Öğretmenlerin profesyonel gelişimini düzenleyen ilkeler,
-Öğretmenlerin sendika ve sivil toplum kuruluşlarına üyelikleri; siyasal katılım ve eylemleri,
-Mesleki özerklik-karar alma süreçlerinde öğretmenlerin katılımını sağlamaya yönelik tedbirler,
-Eğitim-öğretim hizmetinin sunumu sırasında öğretmenlere karşı işlenen suçlar